10 Ocak 2008 Perşembe

diş ağrısını çekenler bilir

Dolgu, çürüyen bir dişteki tüm çürük ve artıklar temizlendikten sonra ortaya çıkan boşluğun, o dişin normal formuna uygun olarak ve ağızda uzun süre problem yaratmadan durabileceği ispatlanmış bir madde ile restorasyonudur



Diş ağrısı nedir ?Diş ağrısı, dişin içi ya da çevresinde oluşur. Ağrı iltihaplı dişten veya diş etinden, tahriş olmuş diş sinirinden, sinüsler ya da çenede bulunan bir problemden kaynaklanır.

Nasıl ortaya çıkar ?Eğer diş çürüğünüz varsa ağrı oluşur. Çürük şu sebeplere neden olur: •Diş sinirini tahriş eder,•x•Dişinizdeki hasar görmüş bir dolgu•Sakız çiğnemek gibi sürekli tekrarlayan hareketleri normalden fazla yapmak ya da uyurken dişlerinizi gıcırdatmanız•Çekilen diş etleri•Sallanan kuron•Dişi çürütmüş olabilecek bir yaralanma

Diş İpini Nasıl Kullanmalıyım ?

Diş fırçasının ulaşamadığı, yemek ve plakın bulunduğu diş aralarını temizlemenin en iyi yolu diş ipi kullanmaktır. Şu teknikleri uygulayabilirsiniz:

•İpi dişe temas edecek, gergin bir şekilde tutun, diş etine doğru, aşağı yukarı ve ileri geri hareketle dişin kenarına sürtün.
•İleri geri ittirerek ipi iki dişin arasından çekerken dişetlerine zarar vermemeye dikkat edin.
•Diş ipi, diş eti çizgisine ulaştığında , onu C şekli alacak şekilde bükerek, direnç hissedene kadar diş ve diş eti arasında kaydırın.
•İpi orta parmağınıza dolayarak temiz kısmını kullanıma hazır hale getirin ve aynı şeyi her diş için tekrar edin. İpin temiz tarafını kullanmamak bakterinin yayılmasına ve diş eti iltihabına (gingivitis) neden olur.
•Gerideki 4 dişinizin arkalarını diş ipiyle temizlemeyi unutmayın
Yaklaşık 40-45 cm.lik diş ipini kesin ve büyük bir kısmını elinizin orta parmağına dolayın. Kalan kısmını diğer elinizin orta parmağına dolayın ve kullandıkça ipi sarın.

Dişlerimi Nasıl Fırçalamalıyım ?

Amerikan Dental Kurumu dişlerinizi şu yollarla temizlemenizi tavsiye ediyor:.••Fırçayı yumuşak bir şekilde, daireler çizerek kullanın. Kılların diş eti çizgisine olan açısını bozmadan her bir dişin dış yüzeyini aşağı ve yukarı doğru fırçalayınHer bir dişin çiğneme yüzeyini fırçalayın. Sadece diş fırçasındaki kılların ucu dişleri temizleyebilir. Hafif bir basınç uygulayarak kullanırsanız kılların bükülmesini önlersiniz. Kılların dişin oluklarına ulaştığından emin olun. Sık sık diş fırçasının pozisyonunu değiştirin.•Ön dişlerin iç kısmını temizlemek için fırçanızı dik tutarak, ön kısmıyla çenenizin alt ve üst kısımlarını, dişlerinizi ve diş eti dokunuzu yukarı aşağı, yumuşak, derinlemesine hareketlerle kullanın.Aynı hareketi dişin iç yüzeyini temizlemek için de uygulayın.•Fırçanızın baş tarafını, dişlerinizin karşısına gelecek şekilde ve kılların uç kısmı diş eti çizgisiyle 45 derecelik açı yapacak şekilde ağzınıza yerleştirinFırçanızın kıllarının eğrilmeye ve bozulmaya başladığını gördüğünüzde, yenisiyle değiştiriniz. Kullandıktan sonra kuru ve kapalı olmayan bir yerde muhafaza ederek kurumasını sağlayın. Fırçanızı kesinlikle başkasıyla paylaşmayınız çünkü fırçayı ne kadar iyi temizlerseniz temizleyin, içerdiği bakteriler insandan insana geçebilir. Bazı elektrikli fırçalar normal fırçalardan daha iyi temizleyebilir. Engelli insanlar ve genç çocuklar elektrikli fırçayı kullanmayı daha kolay bulabilirler. Diş hekiminize hangi tür fırçanın dişlerinizi daha etkili temizleyeceğini sorun.•Nefesinizi ferahlatmak ve bakterileri yok etmek için dilinizi fırçalayın.Yumuşak, uçları yuvarlatılmış ya da kılları parlatılmış bir fırça, diş etlerine sert fırçalardan daha az zarar verir. Sert kıllı bir fırça dişlerin aşınmasına neden olabilir. Aşınma diş yapısının, diş eti çizgisi boyunca bozulması demektir. Aşınmalar, dişin minesinin fırçalanarak yok edilmesi sonucunda oluşur, bunun sonucunda bakteri ve asitler dişe zarar verir.

2 Ocak 2008 Çarşamba

diş hekim korkusu

Bu kişiler ve dişçi korkusu olan diğer kişilerin büyük çoğunluğu daha önce dişçi koltuğunda çeşitli kazalar geçiren ya da olumsuz deneyimler yaşayan kişilerdir.Ağız ve diş sağlığımız için olduğu kadar diğer organlarımızın sağlığı için de gerekli olan bu durum, bazılarımız için büyük bir korku ve endişeye yol açmaktadır. Bu korku ve endişe; değil diş hekimine gitmek bu düşüncenin akla getirilmesiyle dahi yaşanabilmekte ve kişide panik hali yaratabilmektedir. Diş hekimine gidildiğinde yapılacak işlemlerin zihinsel olarak deneyimlenmesi dahi bu kişiler için son derece korkutucu olabilmektedir. Bu nedenle aynı durumun yeniden yaşanabileceği endişesi, korkunun devamına neden olmakta ve kişilerin bu olayları hatırlamasıyla da korku hali ortaya çıkmaktadır. Hepimizin bildiği ve bize önerildiği gibi sağlıklı bir gülüş için en az altı ayda bir olmak üzere bir diş hekimine giderek ağzımızı ve dişlerimizi kontrol ettirmemiz gerekmektedir.
Yaşanan bu aksilikler ve olumsuzlukların yanında tedavi sırasında ve sonrasında ortaya çıkan ağrı ya da diğer çeşitli problemler dişçi korkusunun kaynağını oluşturabileceği gibi hiçbir deneyim yaşanmadan yalnızca başkaları tarafından anlatılan dişçi hikayeleri ve bu tür duyumlar ile de dişçi korkusu geliştiren kişiler bulunmaktadır. Bu durum kişilerin dişçiye gitmelerini engellediğinden ortaya çok daha ciddi diş sorunları çıkmakta ve giderek büyüyen sorunlar nedeniyle de dişçiye gitmek zorunda kalan kişiler daha uzun süre ve daha çok sayıda tedavi işlemlerine maruz kalmaktadır. Bu işlemlerin diş problemine bağlı olarak uzaması ve kişiye sıkıntı vermesi de dişçi korkusunu pekiştirmektedir.
Aynı şekilde siz ya da bir yakınınız bu korkuyu halen taşıyor olabilir ya da günün birinde bu korkuyla siz ya da bir yakınınız karşılaşabilirsiniz. Böyle durumlarda atılması gereken ilk adım diş hekiminden randevu alınırken bu korkudan söz edilmesidir. Bu adım alınacak randevu saatinin en uygun bir zaman için ayarlanmasını sağlayacak dolayısıyla randevu hem doktor hem de hasta için daha uygun bir hale getirilebilecektir. ikinci olarak yapılması gereken, hastanın korkuları konusunda hekimiyle açık bir şekilde konuşmasıdır. Hasta, diş hekiminden neden korkuyor ve bu konuda neler yapılabilir? Korku ve kaynakları konusunda doktorla hastanın konuşması ve bu anlamda alınacak önlemlerin yanı sıra yapılabilecek değişiklikler konusunda ortak kararlar alınması korkunun yenilmesinde önemli yararlar sağlayacaktır. Ayrıca unutulmaması gereken. bir başka konu da dişçi korkusu olan hastaların daha önceden tanıdıkları ve iyi bir iletişim kurdukları doktorları tercih etmeleridir. Tanıdık bir doktorla çalışmak yabancı bir doktorla çalışmaya göre daha rahatlatıcı ve gerilimi azaltıcıdır.Hasta bu korkusundan dişçisine önceden söz edebilir ve korkularının kaynağı ile nedenleri konusunda doktoruyla konuşabilirse çok çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilen ve çok çeşitli korkuları da içeren (iğne korkusu, kan görme korkusu, ağrı duyma korkusu, hastalık ya da mikrop kapma korkusu vb.) dişçi korkusunun üstesinden gelebilmek çoğunlukla mümkün olabilmektedir. Aksi halde yaşanan. korkular konusunda hastası ya da hasta yakınları tarafından önceden bilgilendirilmeyen doktorun bu durumu kendiliğinden anlaması beklenemeyeceğinden fobik hastaya bu anlamda yaklaşımında korkusu olmaya diğer hastalara göre hiçbir farklılık olmayacak ve hasta korkusuyla baş etmede zorluklar yaşayabilecektir. Üstelik bu korku hem paylaşılmadığı hem de bu konuda doktordan yardım alınmadığı için giderek şiddetlenebilecektir. Diş tedavisinden önce bu korkunun mutlaka yenilmesi ve paylaşılması gerekmektedir. Bazı durumlarda hastanın dişçi korkusu tedavi sırasında ortaya çıkabilir ve dolayısıyla bu korku ancak tedavi başladığında fark edilebilir. Bu geciken fark etmenin hastanın tedavisi konusunda çeşitli alternatiflerin araştırılmasında ve geliştirilmesinde de gecikmelere yol açabileceği unutulmamalıdır. Hemen hemen tüm diş hekimleri dişçi korkusu yaşayan hastalarla çalışmak durumunda kalmışlar ya da kalacaklardır.
Diğer yandan, özel olarak dişçi korkusu olan hastalarla çalışan diş hekimlerinin bulunduğu da bilinmelidir. Bu alanda çalışan ve deneyimi olan diş hekimlerinin seçilmesi hasta açısından kolaylıklar sağlayabileceği gibi diş hekimi açısından da kolaylık sağlayacaktır. Bunun için önceden bir araştırma yapılabilir. Dişçi korkusu çok sık yaşanılan ve pek çok kişinin başına gelen bir durum olduğundan bu alanda çalışan kişilere ulaşmak çok da zor olmayacaktır. Diğer yandan bazı diş doktorlarının dişçi korkusu olan hastalarla çalışmak istemedikleri de bilinen bir gerçektir. Bu nedenle randevu alınırken dişçi korkusundan mutlaka söz edilmelidir. Dişçi korkusunda göreceli olarak diğerlerine göre sonuçlandırılması daha kolay olan bazı korkular vardır. Bu korkular belirlendikten sonra bazı önlemler alınabilir ve korku ortadan kaldırılabilir. Örneğin; diş hekimliğinde kullanılan delici aletin çıkardığı sesten rahatsızlık duyanlar için tedavi sırasında walkman kullanılması önerilebilir. Bu yolla aletin çıkardığı ses müzik sesiyle bastırılacağı için korku nedeni ortadan kaldırılmış olur.
Pis kokular ve yabancı kokular nedeniyle oluşan korkuları gidermede arama terapi uygulanabilir.
Diğer yandan Diş hekimi ya da asistanının hastaya yumuşak bir biçimde teması, sıcak ve içten tavrının yanı sıra sakinleştirici konuşmaları. da duyulan gerginliği gidermede yardımcı olabileceği gibi duyulacak ağrıyı hafifletmede de yardımcı olabilir. Bazı durumlarda ise meditasyon denenebilir.
Yine çok heyecanlı kişiler için çeşitli relaksasyon yöntemleri kullanılabilir ve hastaya gevşeme eksersizleri öğretilebilir.
Diş hekimi tarafından hastaya tedavi sırasında yapılacak olan işlemler.adım adım anlatılabilir ve ağrı duyulduğunda hastanın elini kaldırılarak haber verilmesi istenebilir. Böylece hastaya işlemin ağrı duyulduğu anda kesilebileceği garantisi verilerek korku azaltılabilir.
Bazı insanların ise daha ciddi korkuları olabilir. Bu durumlarda oral veya damardan sakinleştiriciler verilmesi gerekebileceği gibi bazen genel anestezi dahi gerekli olabilir. Ayrıca psikoterapinin yanında hipnoz kullanılarak bu korkuların yenilmesinde yardımcı olunabilir. Bunun için diş hekimi ile diğer bazı alanlardaki doktorların ve psikoloğun işbirliği yapmaları gerekmektedir.
Burada önemli olan, öncelikle hangi tekniğin hasta için uygun olduğuna karar verilmesi ve o tekniğin uygulamaya konulmasıdır. Hasta dişçi koltuğuna oturduktan sonra bu konuda yaşanacak kararsızlıklar hastanın ya da hekimin tedaviden vazgeçmesine yol açabilir ve hastaya gitmesi için izin verildiğinde de dişten kaynaklanan sorunlar daha da artabileceği gibi hasta daha sıklıkla diş hekimine gitmek zorunda kalabilir. Bu durumda hasta çok daha çeşitli işlemlerden geçmek durumunda kalabilir. Bu nedenle dişçi korkusu ya da dişçiye gitme korkusu mutlaka yenilmelidir. Diş Hekimi Korkusu hakkında bilgiler, Diş Hekimi Korkusu nedir? , Diş Hekimi Korkusu tedavisi , Diş Hekimi Korkusu nedenleri nedir? , Diş Hekimi Korkusu ilaçları , Diş Hekimi Korkusu anlamı , Diş Hekimi Korkusu tedavi şekilleri, Diş Hekimi Korkusu tedavi

Dişler neden çürür

Kimlerde daha çok çürük olur? Şekerli ve unlu yiyeceklerle bakterilerin buluşması sonucunda çürükler oluştuğuna göre herkes için bir tehlike var demektir. Ancak beslenmelerinde karbonhidratlı ve şekerli yiyeceklerin oranı çok yüksek olanlar bir de sularında florür oranı çok düşükse çok daha fazla çürük tehlikesi altındadırlar.Diş çürüğü önlenebilir mi? Bakteri plağı tarafından oluşturulan asite karşı tükürük doğal bir savunma mekanizması oluştursa da tek başına çürüğü önleyemez.Tükürük akışını ve miktarını azaltan hastalıklar ya da ilaçlar da çürük oluşumunu hızlandırmaktadırlar. Bu nedenle de dişhekimleri tükürük akışını arttırdığı için şekersiz sakızları sıklıkla önerirler.
Dişler neden çürür? Ağızda bulunan bakterilerden oluşan bakteri plağı, şekerli ve unlu yiyeceklerin ağızda kalan artıklarından asit oluşturabilmektedir. Bu asitler, dişlerin mineral dokusunu çözerek dişin minesinin bozulmasına ve sonuçta da diş çürüğünün başlamasına ve dişhekimlerinin kavite dedikleri oyuklara neden olmaktadırlar.
Sabah kahvaltısından sonra ve akşam yatmadan önce dişlerin fırçalanması ve hergün diş ipliğinin düzenli kullanılması en etkili yoldur. Yiyecek artıkları en çok dişlerin çiğneme yüzeylerindeki girintilerde ve dişlerin birbirine değdiği ara yüzeylerde biriktiği için, diş fırçaları küçük başlı seçilmelidir. Dişlerin iç yüzeyleri, dış yüzeyleri, çiğneyici yüzeyleri ve dilin üstü fırçalanmalı ve ara yüzlerde diş ipliği kullanılmalıdır. Fırçalar, orta derecede sert ya da yumuşak kıllı olmalı ve belirli aralıklarda değiştirilmelidirler. Fırça kıllarının aşınmamış olması ve bakteri taşımayacak bir şekilde muhafaza edilmesi gerekmektedir. Asla başkasının diş fırçası kullanılmamalıdır. Diş fırçalama sırasında florürlü bir diş macunu kullanılarak, florürün diş çürüğünü önlemedeki rolünden yararlanılmalıdır. Florürlü macunlara yardımcı olarak aynı zamanda ağız kokusunu gidererek ferahlık ve temizlik hissi veren florürlü gargaralar da kullanılabilir.
Şekerli yiyecekleri ana öğünlerde tüketmeye çalışmak ve yemek aralarında birşey yememeye gayret etmek de diğer bir önlemdir. Dişhekimine muntazam aralıklarla başvurmak bir çürüğü önlemek ya da erken yakalamada en iyi yoldur. Ayrıca sıcak ve soğuğa duyarlı dişler ya da ağrılı dişlerde veya tebeşirimsi renkte olan başlangıç çürükleri, kahverengi renklemeler ve oyuklar gibi durumlarda vakit geçirilmeden hekime başvurulması tedavinin şeklini değiştirecek ve zorluğunu azaltacaktır.Dişler neden çürür diş çürüğü nedir hakkında bilgiler, Dişler neden çürür diş çürüğü nedir nedir? , Dişler neden çürür diş çürüğü nedir tedavisi , Dişler neden çürür diş çürüğü nedir nedenleri nedir? , Dişler neden çürür diş çürüğü nedir ilaçları , Dişler neden çürür diş çürüğü nedir anlamı , Dişler neden çürür diş çürüğü nedir tedavi şekilleri, Dişler neden çürür diş çürüğü nedir tedavi yöntemleri

evde diş tedavi yöntemi

Diş hekiminiz röntgen alarak dişin doğru yerleştirilip yerleştirilmediğini kontrol eder ve dişi stabilize etmek için yan dişlere tutturur. O bölgeyi sakın ovmayın. Dişiniz çıktığında eğer yerine koyamıyorsanız çok dikkatli bir şekilde yıkayıp, ( ağzınızda, serum fizyolojik ya da sütün içinde saklayın, diş kurumasın) hemen dişhekiminize ulaşın. Dişiniz Kırıldıysa: Kırılan parçayı bulup mümkün olduğunca kısa bir sürede dişhekiminize ulaşın. Kırık parçayı süt, serum fizyolojik ya da tükürük içinde nemli tutun .Ağrı: Ağrının pek çok çeşidi vardır.Dişiniz Yerinden Çıktıysa:Dişi hafifçe yıkayıp çıkan bölgeye (sokete) hemen yerleştirin.Çünkü bu işlem dişi tutacak olan dokunun zedelenmesine neden olur. Eğer dişiniz bir saatten daha uzun bir süre önce yerinden çıktıysa, büyük olasılıkla tekrar düşecektir ve pek şansınız kalmamıştır. Eğer hemen yerine (sokete) koyduysanız dişinizin kurtulması için % 50 şansı var demektir. Hemen diş hekiminize gidin Sıcak-soğuk ağrısı, basma ağrısı, dokunma ağrısı, zonklama gibi. Künt(yaygın ve aynı seviyede) bir ağrınız ve diş etlerinizde kanama veya diş etlerinde kaşınma varsa büyük bir olasılıkla diş taşı temizliğine ihtiyacınız var demektir. Keskin ve kısa bir ağrınız varsa dolgunuz yerinden oynamış olabilir ya da dişte büyük bir kırık görülebilir. Nabız atması gibi zonklayan tarzda bir ağrı ise kök ucunda iltihabi bir duruma işaret eder. Kesinlikle kendi kendinize antibiyotiğe başlamayın. Başınız ağrıdığında kullandığınız ağrı kesiciyi alıp biran önce hekiminize ulaşın.Geçici Kronunuz Düştüyse:Dişinizin üzerini ve kuronun içini ılık bir su ile temizleyin, içine şekersiz sakız çiğneyip koyun ve tekrar dişinize geçici olarak yapıştırın. Ayrıca kronunuzu eczaneden aldığınız total protez yapıştırıcıları ile kısa bir süreliğine yapıştırabilirsiniz.Soğuk ve Sıcak Hassasiyeti: Eğer sıcak+soğuk ağrısı son birkaç saniyede aniden ve çok şiddetli olduysa dişin içindeki canlı kısım bir parça açılmış olabilir(çürük veya kırık nedeniyle). Böyle bir durum varsa sıcak ve soğuk almaktan kaçının ve o bölgeyi bir süre korumak için vazelin koyup hemen hekiminize başvurun. Eğer ağrı sıcak soğuktan sonra bir dakikadan fazla sürüyorsa dişin canlı bölümü enfekte olmuş demektir. Bu da kanal tedavisi yapılması gerektiğini gösterir.Asla aspirin, rakı gibi şeyleri diş dokusuna koymayın. Bunlar sadece dişetlerinin yanmasına sebep olur. TME (Eklem) Ağrısı:Eklem bölgesine ılık bir bezle kompres yapmak sizi rahatlatacaktır.Ağrı kesici-anti enflamatuar bir ilaç alabilirsiniz. Sert şeyleri (havuç,ayva gibi) ısırmaktan kaçının, sakız çiğnemeyin ağzınızı çok geniş açmayın. Hekiminizin size yapacağı gece plağı da rahatlamanızı sağlayacaktır. Dolgunuz Düştüyse: Çoğunlukla çok acil bir durum değildir. Birkaç gün içinde tedavi edilebilir. Bazen dolgunun düştüğü yere küçük bir mum parçası, şekersiz sakız veya vazelin koymak bize gelene kadar o bölgenin korunmasına yardımcı olur.Dudak Kesiği veya Yüzde Travma:Eğer dikiş atılmasına ihtiyaç varmış gibi gözüküyorsa ilk önce tıp doktoruna gitmek daha iyi olabilir. Soğuk ıslak bir bezle bölgeye kompres uygulayın ve doktora gidin. Yanağınızı Isırdıysanız:Oldukça sık karşılaşılan bir travmadır. Yanak bölgesine pamuk yada gaz tampon koyup yanağı ittirerek o bölgenin yeni travmalara maruz kalmadan iyileşmesini sağlayabilirsiniz.İki Dişin Arasına Bir Şey Sıkıştıysa:İlk önce diş ipi ile çıkartmayı deneyin. Normal diş ipi ile çıkartamıyorsanız, ipe bir düğüm atın ve bu düğümü sıkışık bölgeden geçirmeye çalışın.Canınızı acıtacak kadar zorlamamaya özen gösterin. Büyük bir olasılıkla bu yöntemi kullanarak bu problemi çözebilirsiniz. Asla iğne ya da kürdan gibi sivri uçlu şeyler kullanmayın. Eğer sıkışıklığı gideremezseniz diş hekiminize görünün.

kanal tedavisi nedir

Hastalıklı pulpa çıkarıldıktan sonra (pulpektomi) pulpa boşluğu ve kök kanalları temizlenir, genişletilir ve kanal dolgusu için şekillendirilir. Birden fazla seansa ihtiyaç varsa, seanslar arasında dişi korumak için kuronda açılan deliğe geçici dolgu yapılır. Bu işelmle kök kanalı kapatılır. Yıllar önce, hastalanan veya zarar gören dişler çekilirdi. Bugün, kanal tedavisinde, kaybedilecek durumdaki dişler bile kurtarılabilmektedir.Pulpa hasarının en genel sebepleri şunlardır:
Çatlak diş
Derin çürük
Geçmişte veya yakın zamanda dişe ciddi darbe gibi nedenlerle dişte hasar.
Pulpa enfeksiyon kaptığında veya öldüğünde, tedavi edilmediği takdirde, dişin kökünde, çene kemiği içinde abse oluşturan irin birikebilir. Abse, dişi çevreleyen kemiği yok ederek ağrıya neden olabilir.
Kanal Tedavisi Nasıl Yapılır?Kanal tedavisi, duruma göre birden fazla seans gerektirecek çeşitli adımlardan oluşur. Bu adımlar şunlardır:
Önce, ön dişin arka tarafında veya azı ya da küçük azı dişlerinin kuronunda bir delik açılır.

Daha sonra geçici dolgu çıkarılır ve pulpa boşluğu ve kanal kalıcı olarak doldurulur. Gutta percha (Güta Perka) adı verilen konik uçlu, kauçuk bir malzeme kanalların her birine sokulur ve genellikle simanla (yapışkanla) yerine yapıştırılır. Bazen, yapısal destek için kanalın içine metal veya plastik çubuk konulabilir.
Kanal Tedavisi Nedir?Kanal tedavisi, dişin merkezindeki küçük, iplik benzeri dokunun, yani dişözünün (pulpa) çıkarılmasıdır. Hasar gören, hastalanan veya ölen pulpa çıkarıldığında, kalan boşluk temizlenir, şekillendirilir ve yeniden doldurulur
Son adımda, doğal görünümünü ve şeklini eski hale getirmek için dişin üzerine kuron kaplanır. Diş kırılmış ise, kuronu yerleştirmeden önce dişi onarmak için post uygulaması gerekebilir.
Onarılan Diş Ne Kadar Süre Kullanılabilir?Tedavi edilen ve onarılan diş/dişler, doğru ağız ve diş bakımı ile bir ömür boyu kullanılabilir. Tedavi edilen dişte tekrar çürük oluşabileceğinden dolayı , ileride ortaya çıkabilecek başka problemleri önlemek için ağız bakımı ve düzenli diş hekimi muayenesi gereklidir.Dişi canlı tutan pulpa artık var olmadığından dolayı, tedavi edilen diş, kırılganlaşarak, kırılmaya karşı daha hassas hale gelir. Kanal tedavisinden sonra dişe kuron veya dolgu uygulanması kararını verirken bu husus önemlidir.Kanal tedavisinin başarısı veya başarısızlığını kontrol etmek için en çok kullanılan yöntem, tedaviden önce çekilen röntgenlerle yeni çekilen röntgenleri karşılaştırmaktır. Bu karşılaştırma, kemik kaybının devam edip etmediğini ya da kemiğin yeniden şekillenip şekillenmediğini gösterecektir.